Ford, “Go Further” etkinliğinde ticari araçlarının elektrikli geleceğini tanıttı
Ford, Hollanda’nın Amsterdam kentinde “Go Further” etkinliğinde tanıttığı yeni elektrikli araçlar, bağlantılı hizmetler ve stratejik ortaklıklar ile Avrupa genelindeki ticari araç müşterilerine daha fazla verimlilik sağlayacak.
Ford bu yılın sonlarından itibaren Avrupalı işletmeleri desteklemeye başlayacak ticari araç çözümlerinin ana hatlarını bugünden çizdi:
- 2021’de pazara sürülmesi beklenen yeni tamamen elektrikli Ford Transit tanıtıldı.
- 2019 sonlarından itibaren Avrupa’da satışa sunulacak olan yeni sekiz kişilik Tourneo Custom Plug-In Hybrid açıklandı.
- Ticari araç kullanıcıları için gerçek zamanlı veriyle desteklenen kullanıma-dayalı bir bakım sistemi ile yüzde 100 çalışma süresini hedefleyen yeni bir bakım girişimi duyuruldu.
- Küçük firmalara ve işletme sahiplerine verimliliklerini en üst düzeye çıkarmada destek olmak için özel olarak tasarlanan ve bu yılın sonlarında devreye alınacak olan yeni FordPass Pro uygulamasının ön tanıtımı yapıldı.
- Avrupa’daki ticari araç dönüşümüne yönelik olarak Avrupa’da 100 noktaya ulaşan genişletilmiş Nitelikli Araç Dönüşüm (Qualified Vehicle Modifier-QVM) programı duyuruldu ve sayının 2020’ye kadar iki katına çıkarılacağı açıklandı.
Ford, Avrupa’nın 20 pazarındaki yıllık satış performansıyla 2018 yılında üst üste dördüncü yıl Avrupa’nın 1 numaralı ticari araç markası oldu. Geçtiğimiz yıl son 25 yılın en yüksek satış adedine ulaşan Ford, Avrupa’nın 20 pazarında 2017 yılına kıyasla yüzde 8 artışla 380.900 adet ticari araç sattı.
Tamamen Elektrikli Ford Transit
Ford’un yenilikçi elektrikli ticari araç ürün gamı farklı müşteri kullanım beklentilerini karşılayacak kapsamlı güç aktarma sistemi çözüm seçenekleri sunuyor.
“Go Further” etkinliğinde çalışan bir prototip olarak sergilenen yeni elektrikli Transit, 2021 yılında seri üretime girerek daha temiz, daha sessiz şehir yaşamına katkıda bulunacak ve ticari araç kullanıcıları için işletme maliyetlerini önemli oranda düşürecek.
Kullanışlı, çok yönlü ve sıfır emisyon sürüş imkanı sunanbir yük taşıyıcı olarak şehirli işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan tamamen elektrikli Transit, farklı gövde tipleri, üstün yük taşıma kapasitesi ve gelişmiş bağlantılılık çözümleri ile Transit’in tüm beceri ve niteliklerini bir arada sunuyor. Elektrikli güç aktarma organı, tüm hava koşullarında ve aracın kullanım ömrü boyunca şehir merkezli çalışacak işletmeler için pratik bir günlük sürüş menzili sağlamak üzere geliştirildi.
Ford, halihazırda StreetScooter ile ortak projesi kapsamında son teslimat sektörüne yönelik tamamen elektrikli bir çözüm sunuyor. Almanya’nın Köln kentindeki Ford tesisinde üretilen ve tamamen elektrikli bir güç aktarma sistemine sahip olan Transit tabanlı StreetScooter WORK XL, şu anda Almanya’da Deutsche Post DHL tarafından kullanılıyor. Bu yıl içinde WORK XL aracın Almanya, Hollanda ve Belçika’da farklı işletmelerde pilot uygulamaya alınması planlanıyor.
Ford ayrıca tam elektrikli yeni Transit modelinin 2021 yılında şirketin elektrikli ticari araç yelpazesine katılacağını da açıkladı. Elektrikli araç teknolojisini daha ileri taşımak için tasarlanan yeni model, daha temiz, daha sessiz kentlere katkıda bulunmanın yanı sıra şirketlere ve kullanıcılara daha düşük işletme maliyeti getirecek.
Smart Energy Concept ile geleceğe bakış
Ford’un bugün tanıttığı yenilikler arasında enerji verimliliğini ve gelecekteki elektrikli araçların sürüş menzilini maksimuma çıkarmak için çözümler araştırmasına yardımcı olan, türünün tek örneği, 10 koltuklu yeni Transit Smart Energy Konsept minibüs de yer aldı.
4 saatlik şarjla 150 kilometre sürüş menzili sunan ve Ford’un Almanya’daki Merkenich Teknik Merkezinin mühendisleri tarafından geliştirilen konsept, StreetScooter WORK XL ile aynı batarya-elektrik aktarma organı teknolojisine sahip bir Ford Transit şasisi kullanıyor. Destekleyen enerji tasarrufu ve enerji üretme inovasyonları arasında şunlar sayılabiliyor:
- Isıtma sistemi enerji kullanımını yüzde 65’e varan oranda azaltmak için güç aktarma organı bileşenlerinden, dışarıdaki havadan ve kabin içindeki havadan kaynaklı atık ısıdan yararlanan yenilikçi bir sıcak hava sistemi, menzilde yüzde 20’lik artış sağlıyor
- Isı kaybını azaltmak için yarıya kadar açılan kayar kapı, yolcu tarafından akıllı bir cihaz kullanılarak kumanda edilebiliyor. Isıtma, havalandırma ve klima fanı kapı açıldığında otomatik olarak devre dışı bırakılıyor.
- “Business-class” standardında ısıtmalı yolcu koltukları ve yüzeyler, yolcuların kendi sıcaklıklarını kontrol etmelerini sağlıyor ve büyük kabin için gereken enerjiyi azaltıyor.
- Koltuk ısıtması, kabin aydınlatması, yolcuların mobil cihazları için kablosuz şarj dahil entegre elektrik sistemlerine güç sağlamak amacıyla 12 voltluk bir bataryayı şarj eden, tavana monte altı güneş paneli
- Yolcu kapısı ile oturma alanı arasında, yolcu inip binerken ısı kaybını daha da azaltan ve yolcuları dışarıdaki hava koşullarından koruyan polikarbonat separatör
- Soğuk yüzeylerle teması azaltan ve ısı kaybına karşı yalıtım sağlayan, havalandırmalı çift camlar
- Kabin sıcaklığına göre ayarlanan ortam aydınlatması – sıcaklık için kırmızı ve serinlik için mavi – yolcuların kabin sıcaklığı algısını bilinçaltı bir şekilde etkiler
- Kabinde ısı kaybını daha da azaltan yalıtılmış arka zemin ve tavan
Sürücünün, tek tek koltukların ısıtılmasını ve serinletilmesi, boş koltukların devre dışı bırakılmasını kumanda edebilmesini sağlayacak geliştirmeler planlanıyor. Mevcut hava yastığı açılma teknolojilerinden ilham alan otomatik yolcu algılama özelliği de ileride sunulacak.
Ford bu yılın sonuna doğru Transit Smart Energy Concept’in rüzgar tüneli testlerinin tamamlanmasının ardından yol denemelerine başlamayı öngörüyor.
Ford Avrupa Araç Mimarisi proje lideri Kilian Vas, “Bu konsepti geliştirerek enerji tasarrufu sağlayacak ve böylece müşterilerin gelecekteki elektrikli araç deneyimlerini daha da iyileştirmeye yardımcı olacak pek çok akıllı yol bulduk,” dedi.
Ford Transit Custom Plug-In Hybrid
Ford, Hollanda’nın Amsterdam kentindeki “Go Further” etkinliği kapsamında yenilikçi şarj edilebilir hibrit güç ve aktarma organıyla donattığı Ford Tourneo Custom plug-In hybrid versiyonunu tanıttı.
Sıfır emisyon özelliklerini menzil problemi olmaksızın sekiz koltuklu fonksiyonel bir iç mekân sunan Ford Tourneo Custom Plug-In Hybrid, 2019 yılının sonlarından itibaren Avrupalı müşterilerle buluşacak.
Sınıfında bir ilk olan Tourneo Custom Plug-In Hybrid, Ford’un Avrupalı müşterilerine yönelik kapsamlı elektrikli araç sunma stratejisini yansıtan ilk model olmasıyla dikkat çekiyor. Elektrik şebekesinden şarj edilebilen Tourneo Custom Plug-In Hybrid sıfır emisyonlu sürüş özelliği ile yşehir içi emisyonların azaltılmasına katkıda bulunuyor. Sekiz koltuklu fonksiyonel minibüs Avrupa genelinde sayıları artan düşük emisyonlu araç (ULEV) bölgelerine girebiliyor.
Ford’un Transit Custom Plug-In Hybrid minibüsü, kentsel alanlarda düşük emisyonlu bölgelere girip çıkması gereken işletmeler için menzil kaygısı olmadan sıfır emisyonlu sürüş imkânı sunuyor. Bir tonluk minibüs segmentinde şarj edilebilir hibrit teknolojisini sunan ilk seri üretici olan Ford, yeni modeli 2019’un sonunda satışa sunacak.
Transit Custom Plug-In Hybrid’in ön tekerlekleri 13,6 kWh kapasiteli lityum-iyon batarya tarafından beslenen elektrik motoru /jeneratör tarafından harekete geçirilirken Ford’un çok sayıda ödül alan 1,0 litre EcoBoost benzinli motoru menzil uzatıcı olarak devreye giriyor. Gelişmiş hibrit sistem 50 km’ye kadar sıfır emisyonlu yolculuk hedefliyor ve menzil uzatıcı ile birlikte menzil 500 km’ye kadar uzuyor.
Çevreye ve müşterilere sağlanan faydaları daha iyi anlamak için şu anda İngiltere’nin başkenti Londra’da denenmekte olan araçla yeni denemelerin yakında İspanya’nın Valencia ve Almanya’nın Köln şehirlerinde başlaması öngörülüyor.
Ford, “Go Further” etkinliğinde bu araca yeni Tourneo Custom Plug-In Hybrid modelinin de katılacağını açıkladı. Sınıfında tek olan sekiz koltuklu aracın arka koltukları karşılıklı birbirine bakacak şekilde toplantı düzenine ayarlanarak yolcular arasında daha fazla etkileşim sağlanırken, iki sıranın da sürüş istikametinde şekillendirilmesiyle VIP transferler için son derece uygun bir ortam yaratılabiliyor.
Şehir içindeki dur-kalk veya banliyö koşullarında faaliyet gösteren işletmeler için, 48 voltluk yarı hibrit teknoloji, düşük yatırımlı elektrikli bir araçla üretkenliği artırma olanağı sunuyor. Ford’un segmentinde ilk olan EcoBlue Hybrid motorları Transit, Transit Custom ve Tourneo Custom modellerinde 2019 ortasından itibaren pazara sürülerek işletmelere maliyetlerini düşürme imkânı sunacak.
Yeni Tourneo Custom Plug-In Hybrid’de ön tekerlekleri içten yanmalı motor yerine, elektrikli motor harekete geçiriyor. Kompakt boyutlu sıvı soğutmalı batarya kiti 2,0 litre EcoBlue motora sahip Tourneo Custom’da yaşam alanından ödün vermemek üzere konumlandırılıyor.
Yeni Tourneo Custom Plug-In Hybrid, sürücüye var olan şarjı ne zaman ve ne şekilde kullanacağını seçme imkânı sunan; EV Auto, EV Now, EV Later ve EV Charge olmak üzere dört farklı elektrikli sürüş modu sunuyor.
EcoBlue Hybrid teknolojisi, eşdeğer 2.0 litrelik EcoBlue dizel motorlu versiyon ile kıyaslandığında WLTP normuna göre ilave yüzde 3 civarında bir yakıt verimliliği artışı sağlıyor. Ayrıca şehir içi teslimat kullanımları sırasında yüksek oranda dur-kalk sürüşlerinde yüzde 8’e varan kazanım elde edilebiliyor.
Ford Avrupa Ticari Araçlar Araç Hattı Direktörü Helmut Reder, “Ford’un gelişmiş güç aktarma sistemi stratejisi, ticari araç müşterilerimizin, iş ihtiyaçlarına uygun doğru elektrikli çözümü bulmalarına yardımcı olmak üzere tasarlandı” dedi.
Etkin bağlanabilirlik çözümleri
Ford, Fiesta Van’dan Transit’e kadar farklı ürün gruplarında sunulan ve en güncel bağlanabilirlik teknolojilerini bünyesinde barındıran FordPass Connect entegre modem teknolojisiyle, müşterilerin araçlarını daha kolay ve rahat yönetmelerini sağlayacak ve üretkenliklerini optimize edecek bir dizi entegre ticari araç çözümü geliştiriyor.
Ford “Go Further” kapsamında araçlarda yüzde 100 çalışma süresi hedefleyen yenilikçi ve öngörü-odaklı bir kullanıma-dayalı bakım girişimi geliştirdiğini duyurdu. Söz konusu hizmetin ilk aşaması 2019 yılının ilerleyen günlerinde devreye alınacak.
Ticari araç müşterilerine yönelik hizmet anlayışında devrim yapma taahhüdünde bulunan yenilikçi çözüm, sabit aralıklara sahip bir servis prosedürü yerine her bir araç için o araca özel bir bakım uygulaması sağlayacak. Önemli sistemlerdeki sensörlerden sağlanan gerçek zamanlı veri sayesinde sadece gerekli olduğunda bakım yapılacak ve arızaya neden olabilecek bir sorun oluşmadan ilgili müdahale yapılabilecek.
Özel bir uygulama işletme sahibine her bir aracın durumunu kontrol etme ve sürücüye araç bilgilerini canlı olarak görme olanağını sunuyor. Normalde ayrı servis ziyaretlerinde uygulanan servis ve bakım çalışmaları akıllıca bir araya getirilerek aracın bakım süresi en aza indiriliyor.
Daha büyük filoların yönetilmesi için bu yıl pazara sunulan Ford Telematik ürünü, filo yöneticilerine iş performansını optimize etmek için önemli veriler sunuyor.
Ford Telematic hizmetleri, doğrudan sisteme bağlı Ford araçlarından elde edilen ve Ford’un Transportation Mobility Cloud sisteminde depolanan gerçek zamanlı üretici-sınıfı bilgileri yöneticilerin masaüstü uygulamasına yönlendiriyor. Böylece her bir aracın kondisyonu, verimliliği ve güvenliği hakkındaki verileri gören yöneticiler, nerede, ne zaman, hangi işlemlerin yapılması gerektiğini hızla değerlendirilebiliyor.
Yine geçen yıl açıklanan Ford Data Services, büyük filolara bulut üzerinden araçlardan özel bir veri paketini alma ve bunları sorunsuz bir şekilde kendi sistemlerine entegre etme imkanı sunuyor.
Ford yoğun olarak küçük işletmelerin ve araç sahiplerinin ihtiyaçlarına odaklanıyor. FordPass uygulaması hâlihazırda araç sahipleri tarafından kullanılıyor ve kolaylık, güvenlik ve verimliliği artırmak için çeşitli pratik özellikler sunuyor. Bunların arasında, minibüsünün yüksekliğine uygun park yerlerini filtreleme imkanı sunan park özelliği gibi iş odaklı kullanıcılara yönelik yeni özellikler de yer alıyor.
Ford, bu yılın ilerleyen dönemlerinde özellikle bir ila beş arasında araçtan oluşan filolara sahip küçük işletme sahiplerini hedefleyen yeni FordPass Pro uygulamasını başlatacak.
Bu akıllı uygulama araç sahiplerine araçlarının çalışmaya hazır olup olmadığını görmek için ihtiyaç duydukları bilgilere erişim sağlayacak.
Geleceğe yönelik stratejik ortaklıklar
Ford’un ticari araç liderliğindeki önemli unsurlardan birini araç dönüşümlerinden ürün geliştirmeye uzanan ana alanlardaki stratejik ortaklıklar ve ittifaklar oluşturuyor. Transit ürün ailesinin büyük bölümünün üretildiği Türkiye’deki Ford Otosan ile uzun zamandır devam eden ortak girişim de bunlardan biri.
Şirketin Avrupa’daki ticari araç dönüşümüne yönelik Nitelikli Araç Dönüşüm (Qualified Vehicle Modifier-QVM) programı 100 yetkili noktaya ulaşmış durumda ve sayının 2020’ye kadar iki katına çıkarılması hedefleniyor. Her QVM ortağı üretici-seviyesi araç bilgilerine eşsiz bir erişime sahipken, Ford 2018 yılında pazara sunulan Transit Skeletal alçak şasi gibi daha esnek ürünler sunmak için ortaklarıyla yakın iş birliği içinde çalışıyor.
Ford’un, showroom’da dönüştürülmüş araç sipariş etme rahatlığını yaşamak isteyen müşteriler için sunduğu “one-stop shop” girişimi genişletiliyor. 2020 yılının sonunda, QVM ortakları tarafından gerçekleştirilen damperli araçlardan soğutmalı minibüslere kadar 40 dönüşüm doğrudan Transit Merkezleri’nden sağlanacak.
Ford’un Avrupa Transit Merkezi ağı, ideal araç ile güç aktarma sistemlerinden aracın kullanım ve çalışma süresini belirlemeye kadar araç sahipliğinin her aşamasında müşterileri destekleme açısından kritik bir rol oynuyor.
2014 yılında 750 adet olan ve şimdi sayıları 950’ye ulaşan Transit Merkezleri; öncelikli acil onarımlar, araç sahibi beklerken bakım yapılması, uzatılmış çalışma saatleri ve hızlandırılmış parça teslimatı gibi hizmetleri kapsayan Transit24 ile kapsamlı bir servis destek paketi sunuyor. Bunun dışında mobil servis araçları ve arıza süresi yönetimi gibi her ikisi de müşteri verimliliğini optimize etmeye yönelik yeni girişimler bulunuyor.
Ortaklık çerçevesinde Ford, her iki şirket için en erken 2022 yılında pazara çıkması beklenen orta büyüklükte pick-up sınıfı araçlar geliştirip üretecek. Ayrıca Ford Avrupalı müşteriler için büyük ticari araçlar geliştirip üretmeyi, Volkswagen ise daha küçük şehir tipi bir ticari araç geliştirip üretmeyi amaçlıyor.