Her yolun otomobili: Renault 12 TSW
Renault 12, otuz yılı aşkın bir süre boyunca birçok ülkede üretilip satılmış, markanın en başarılı otomobilleri arasında sayabileceğimiz bir model. Ülkemizde de düşük yakıt tüketimi ve hemen her yol koşulunda kullanılabilir olması ile halkın beğenisini kısa sürede kazanmıştı. Üretimi 1969 yılında Fransa’da başlayan Renault 12, 1971 yılından 2000 yılına kadar ülkemizde üretilmeye devam etti.
Peki bu ikonik model nasıl ortaya çıktı? Her şey 60’lı yılların başında Renault’un 8 ve 16 modellerinin arasındaki boşluğu doldurmak istemesi ile başladı. Yeni modelin, dünyanın hemen her bölgesinde satılmasını ve her türlü yol koşuluna uyum sağlamasını isteyen Renault, 1964 yılında Project 117 ile ilk adımı attı. 1964 yılında başlanan çalışmaların meyvesini ise 1969 yılında gerçekleştirilen Paris Otomobil Fuarı’nda görme fırsatı yakaladık.
Fuarda alınan tepkiler oldukça olumluydu. Konforlu iç mekan ve özgün tasarımın yanı sıra Renault 12 için geliştirilen 1289 cc’ye çıkarılmış 54 beygir güç üretebilen motorun performansı ve yakıt ekonomisi oldukça beğenilmişti.
Model ailesi genişliyor
1970 yılına geldiğimizde ise Renault 12 ailesi büyümeye başladı. Renault 16 modelinde de kullanılan 123 beygir güce sahip 1.6 litrelik güç ünitesine ev sahipliği yapan Gordini, 5 ileri manuel şanzıman ve ön-arka disk fren düzeni ile otomobil severlerden tam not almıştı. 1970 yılında piyasaya sürülen bir diğer versiyon ise Renault 12’yi ülkemizde efsane statüsüne taşıyacaktı. Station-wagon karoserli Renault 12, sunduğu geniş bagaj hacmi ile kullanışlılığı da bu başarılı pakete ekliyordu.
Tüm bunların üzerine 1971 yılında Renault, Oyak işbirliği ile Renault 12 modellerini Türkiye’de de üretmeye başladı. 1970 yılının Ağustos ayında İzmir Fuarı’nda Türk tüketicisiyle tanışan Renault 12, aradan geçen 1 yılın ardından artık Türkiye yollarına çıkmıştı. 60 beygirlik 1.3 litrelik motora sahip TS modeli ile piyasaya giriş yapan Renault 12’nin station-wagon versiyonu da yaklaşık 1 yıl sonra yine Oyak-Renault fabrikasının bantlarından inmeye başladı. Renault 12 SW aynı zamanda Türkiye’de üretilen ilk station-wagon model olma özelliği de taşıyor.
1975 yılına gelindiğinde Renault 12 bir makyaj operasyonuna tâbi tutuldu. Makyaj ile birlikte ön ızgara yenilenirken ön sinyal lambaları da elden geçirilen tampona taşındı. Arka bölümde stop lambaları büyürken yan tarafta ise dikey arka çamurluk havalandırması ise yerini yatay ve daha küçük türevine bıraktı. İç mekanda da günün ihtiyaçları doğrultusunda gösterge paneli yenilendi. Yenilenen model 1976 yılı iltibariyle Türkiye’de de üretilmeye başlandı.
Özellikle türk insanının sevigilisi haline gelen station-wagon modeller ilk olarak TL versiyonla sunuldu. Yılların geçmesi ve bu modelin yetersiz gelmesi ile TS versiyona geçiş yapılan araçta, motor hacmi de 1.3 litreden 1.4 litreye çıkarılmış güç de 72 beygire ulaşmıştı. Yapılan güncellemeler ile station-wagon model TSW takısına da merhaba diyordu. Sedan versiyonun 890, station-wagon’un ise 950 kg’lık ağırlıkları düşünüldüğünde bu kombinasyon oldukça iyi bir performans vaat ediyordu. Tüm bunların üzerine aracın arazi kabiliyeti de eklenince Türkiye koşulları için en optimum araçlardan biri ortaya çıkmıştı. TSW’nin 910 litrelik bagaj hacmi de cabası.
Toros’a merhaba
Renault 12’nin üretimine Fransa’da 1980 yılına kadar devam ederken bu modelin yerini daha sonra Renault 18 aldı. Ülkemizde ise Renault 12 üretimi tüm hızıyla devam etti. 1980’li yılların sonuna kadar çift yuvarlak far gibi değişiklikler ve farklı donanım seçenekleri ile yoluna devam eden Renault 12, Fransız bir tasarım bürosu tarafından yeniden elden geçirildi. O yıllardaki otomobil standartlarına göre yeni bir görünüm kazanan Renault 12, plastik ağırlıklı bir görünüme kavuştu. Plastik tamponlara, yan marşpiyellere ve kapı çıtalarına ev sahipliği yapan araç, ülkemizde Toros takısına da merhaba diyordu.
Kuş serisi olarak sayabileceğimiz rakiplerinin ardından Renault için de Türkçe bir isim tercih edilmişti. 1989 yılının ikinci yarısında üretimine başlanan yeni Renault 12 Toros çekilen reklam filmiyle de oldukça etkileyici bir giriş yapmıştı. Reklam filminde, isminin hakkını verecek şekilde Toros’ların zirvesinde gördüğümüz iki adet Toros’un dağcıları şaşkınlığa uğratmasını izliyoruz. O dönem oldukça dikkat çeken bu reklam, çeşitli ödüllere de layık görülmüştü.
Yenilenen model ülkemizde ilk olarak Toros 4 Vites, Toros SW 4 Vites’in yanı sıra Toros 5 Vites ve Toros SW 5 Vites versiyonları ile üretildi. Daha sonra ise 4 vitesli modeller pek rağbet görmemesi üzerine bu versiyonun üretimine son verildi.
1.4 litrelik 72 beygir güç ve 105 Nm tork üretebilen aracın sedan versiyonu 890 kg, SW ise 950 kg ağırlığa sahipti. Tüm bu rakamlar da göz önüne alındığında performans anlamında oldukça yeterli olduğu gibi her türlü yol koşulunda ilerleyebilmesi ile Türk halkı tarafından oldukça sevildi ve tercih edildi. Üretildiği ilk günden son güne kadar en çok satılan yerli otomobil olması da ne kadar sevildiğini ortaya koyuyor. Yakıt konusunda da sahibini üzmeyen Toros’u ülkenin hemen her yerinde görebilirdiniz. R12 ve R12 Toros, emniyet teşkilatı ve askeriye başta olmak üzere devletin çeşitli kurumlarında da sık sık kullanıldı. Hatta aracın zırhlı modelleri bile mevcut. Zırhlı araçların cam kalınlıklarından dolayı açılmaması sebebiyle sunroof eklentisinin yapıldığı da yine ulaştığımız bilgiler arasında.
Efsaneye veda
Özellikle ülkemizde oldukça sevilmesine rağmen Toros maalesef aynı ilgiyi Renault tarafından görmedi. Çok küçük değişiklikler ile yoluna devam eden Renault 12 Toros ve TSW, Avrupa Birliği standartlarına uymadığı gerekçesi ile 2000 yılının Şubat ayında üretim bandına veda etti. Halk arasında bozuk yollardaki konforu ve yük taşıma kapasitesi ile bilinen Toros, güncelleme yapılmaması nedeniyle maalesef yıllar geçtikçe diğer alanlarda sınıfta kalmaya başladı. Avrupa Birliği normlarına uymaması da bunun bir kanıtı niteliğinde. Ülkemizde Toros’un üretiminin bitmesi ile dünya üzerindeki Renault 12 üretimi de sonlanmış oldu.
Tüm bunlara rağmen Renault 12’nin SW modellerinin yeri ülkemizde oldukça ayrıdır. Düz yolda atikliği ile sahibini üzmeyen Renault 12 TSW, bozuk yollarda da hiçbir sıkıntı yaşamadan ilerleyebiliyor. ‘Keçi’ lakabını sonuna kadar hakeden bu model, geniş bagaj hacmi ile de özellikle çiftçinin yüzünü güldürüyor. Hatta günümüzde bile bu araçların bazı bölgelerde oldukça fazla rağbet gördüğünü biliyoruz.
Abi 2000 den sonra dacia olarak üretilmiş 2006 ya kadar. Bu bilgiyi de ekleseydin keşke.