En nadir station-wagon otomobiller

Station-wagon otomobiller genel olarak sıkıcı ve sadece büyük aileler için uygun olarak görülse de bazı örnekleri var ki oldukça özel. Hatta çoğu sedan modele göre daha nadir oldukları için bir koleksiyonun parçası olma ihtimalleri de oldukça fazla. Biz station-wagon otomobillerin çok havalı olduğunu düşünüyoruz ve bunu kanıtlamak için de en nadir örneklerden bazılarını sizlerle paylaşmak istedik.

Jaguar Mk2 County

Bu otomobilin oldukça ilginç bir hikayesi var. İlk olarak Jaguar’ın D Tipi yarış sürücüleri olan Duncan Hamilton ve Mike Hawthorn tarafından ortaya atılan bu otomobil maalesef markanın kurucularından olan William Lyons tarfından onaylanmamış. Ancak planlarının arkasında duran ikili, Mk1 modelinin station-wagon versiyonunu otomobil tasarımcısı Roy Nockolds’un da yardımıyla ortaya koymaya karar vermişler.

Maalesef bu fikir, Hawthorn’un ölümünden sonra ivme kaybetti, ancak Mk2 Jaguar’ın station-wagon tek bir örneği, Nockholds’un tasarımı ve Jones kardeşler tarafından gerçeğe dönüştürüldü. Daha sonra ise Jaguar bu otomobili satın alarak Tour De France gibi özel etkinliklerde kullandı.

Bu güzel otomobil şuanda ise özel bir koleksiyonun parçası.

BMW 3.0Si Panelcraft

Bu E3 tabanlı otomobil muhtemelen zamanının en hızlı ve pahalı station-wagon’uydu. Oldukça nadir olan bu otomobilin, standart modelin dörtte biri kadar üretildiği söyleniyor.

1972 ile 1975 yılları arasında BMW’nin en ünlü bayilerinden bazıları tarafından dönüştürülen model, bu nedenle yarı resmi bir statüye sahip. Müşteriler araçlarını bu bayilere gelip BMW Estate Car broşürü ile birlikte dönüştürebiliyorlarmış. BMW ise resmi olarak 1980’li yıllara kadar station-wagon bir otomobil üretmekle ilgilenmedi.

Mercedes-Benz Universal

Mercedes-Benz, 1960’lı yıllarda station-wagon otomobil üretmeye pek sıcak bakmıyordu. Bu tür araçlara o dönemde satıcı ve inşaatçılar tarafından kullanılan ticari araç gözüyle bakılıyordu. Ancak Mercedes-Benz, bayileri aracılığıyla satmak için Almanya’da Binz ve Belçika’da IMA şirketlerini station-wagon üretmeleri için görevlendirdi.

Sadece 1965 ile 1967 yılları arasında üretilen bu otomobiller, dört silindirli 200 ve altı silindirli 230 modeli üzerinde yükseliyordu. Standart modele göre %33 daha pahalı olan bu otomobiller fazla ilgi görmemiş olsa da 7 koltuklu oturma düzenleri ve başarılı mühendislik özellikleri ile öne çıkıyorlardı.

Jaguar XJ6 Series III Ladbroke-Avon Estate

1980’li yılların başlarına kadar Jaguar da station-wagon otomobillerden uzak duruyordu. O dönemlerde oldukça popüler olan XJ6 Series III’ün büyük bagajlı türevinin üretimi de yine yan üreticilere bırakılmıştı.

Renault 5’ten alınan arka kapısı ile birlikte İngiltere Otomobil Fuarı’nda tanıtılan otomobil, yapım kalitesi nedeniyle ödül aldı ve Jaguar’ın onayı ile üretilmesine karar verildi.

İlk etapta 250 adet üretilmesi planlanan araçtan çeşitli nedenler dolayısıyla XJ6 ve XJ12 Series III Estate modellerinden maalesef sadece 20 civarında üretildiği düşünülüyor.

Ford Corsair Estate 2000GT

Ford Corsair’in Thunderbird’den ilham alınan tasarımı uzun tavan çizgisi ve ilgi çekici detaylarla harmanlanınca kesinlik güzel bir otomobil ortaya çıkmış. Sadece 940 adet üretilen bu otomobil de yine oldukça nadir station-wagon otomobillerden.

2 litrelik V4 motora ev sahipliği yapan model, 146 km’lik maksimum hızıyla sedan versiyonunu da geride bırakıyordu. 1966 ile 1970 yılları arasında üretilen Corsair Estate, Cortina’dan daha pahalıydı ancak daha büyük bir yaşam alanına sahipti.

Ford Corsair Estate 2000GT asla büyük satış rakamlarına ulaşamasa hoş tasarımı ve lüks detayları ile kesinlikle saygıyı hakediyor.

Rolls-Royce Silver Cloud Radford Countryman

Shooting Brake’ler uzun yıllardır Rolls-Royce ve Bentley markalarının bir parçası olmuştur. Üretici Harold Radford da 1948 yılında kendi Bentley Mk VI modelini station-wagon’a dönüştürmekle işe başlamış.

1959 yılına gelindiğinde ise Silver Clouds Countryman HJ Mullinar ve Radford’un ortak çalışması sonunda ortaya çıkmış. Özellikle iç mekan üzerinde çalışan Radford, bölünmüş bagaj kapağı, yatırılabilir koltuklar, eşya gözleri, piknik seti, su ısıtıcı, yastıklar ve birçok detayı bu özel otomobile eklemiş.

Rolls-Royce Silver Cloud Radford Countryman’in bir station-wagon otomobilin geldiği son nokta olduğunu söyleyebiliriz.

Listemiz burada sona eriyor. Sizin station-wagon otomobiller hakkındaki düşünceleriniz neler?