Honda ve SoftBank kazaların önüne geçmeyi hedefliyor
Honda ve Japonya’nın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden olan SoftBank, 5G mobil iletişim sistemini kullanarak yayalar ve araçlar arasındaki çarpışmaları azaltmaya yönelik teknolojik iş birliğinin detaylarını duyurdu.
Geliştirilen teknoloji kapsamında, bağımsız 5G (5G SA) ile özel çekirdek ekipmanı ve baz istasyonları birleştirilirken; sensörlerden ve diğer kaynaklardan gelen bilgiler yüksek güvenli bağlantılar aracılığıyla otonom sürüş için geliştirilen ve otomobil iletişim sistemi olan hücresel V2X standardı kullanılacak. Gelecek vizyonu ile otonom sürüş teknolojilerindeki gelişmeler doğrultusunda 2017 yılında bağlantılı araç teknolojileri geliştirmek üzere iş birliğine başladıklarını duyuran Honda ve Softbank, uzun vadede yayalar ile araçları birbirine bağlayan ağ teknolojisini kullanarak güvenli bir mobilitenin yaşandığı ve iş birliği içinde yaşayan bir toplumu hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu amaç doğrultusunda Honda ve SoftBank, 2021 mali yılı sona ermeden önce (31 Mart 2022 tarihinden önce) 5G SA ve hücresel V2X bağlantılarını tamamlamak için teknolojik doğrulamayı sürdüreceklerini açıkladı. İş birliği kapsamında, Honda’nın Hokkaido eyaletindeki Takasu kasabasında bulunan bağımsız 5G deneysel baz istasyonunda, üç farklı kullanım alanı için teknoloji doğrulama çalışmaları gerçekleştiriliyor.
Bu alanlardan ilkinde, araçlar tarafından görülebilen yayaların karıştığı çarpışmaların azaltılması amacıyla çalışmalar yürütülüyor. Trafik ortamında araç içi kamera sayesinde karayoluna giren yaya gibi bir çarpışma riski algıladığında araç, doğrudan yayanın mobil cihazına veya 5G ağ erişim teknolojisi ile yükselişe geçen ve veri işleme işlevlerini baz istasyonları gibi terminallere yakın konumlara dağıtarak iletişimi optimize eden çoklu-erişimli uç hesaplama (MEC) sunucusu üzerinden bir uyarı gönderiyor. Bu uyarı sayesinde yayanın araç ile çarpışmadan kaçınmak için gereken hareketi yapması bekleniyor.
Çalışma yapılan ikinci alan, yol kenarındaki ağaçlar gibi engeller sebebiyle araçlar tarafından görünmeyen yayalar ile çarpışmaların azaltılması için görünürlüğün zayıf olduğu bir alanda yaya bulunup bulunmadığını mobil cihazlarla ve yakındaki diğer araçlarla kontrol edilmesini içeriyor. Aracın yakınında bir yaya var ise sistem yaklaşan araca yaya olduğu bilgisini veriyor ve ayrıca yayanın mobil cihazına da uyarı gönderiliyor. Aynı alanda görüş açısı zayıf ikinci bir araç olduğunda da yakında yaya olduğu bilgisi diğer araç tarafından bildiriliyor. Böylelikle hareket eden araçlar ve yayalar arasındaki yüksek hızlı veri iletişimi sayesinde çarpışmaların önlenebileceği öngörülüyor.
Doğrulama çalışmalarının gerçekleştirildiği üçüncü alan ise yayaların araçlar tarafından görünmediği alanlar hakkında bilgi paylaşımı sağlayarak yayaların karıştığı çarpışmaların önlenmesi için hareket halindeki araçların, bilgilerinin MEC sunucusuna gönderilmesini içeriyor. Bu bilgileri düzenleyen sunucu, çevrede sürüş yapan araçlar ile bu içeriği paylaşıyor. Araca uyarı geldiğinde ve görüşün zayıf olduğu bir alana yaklaştığında, MEC sunucusu aracılığı ile yaya olup olmadığını kontrol ediliyor. Eğer yakında bir yaya var ise MEC sunucusu araca ve yayaya bir uyarı gönderiyor ve süreç bu şekilde devam ediyor. Honda ve Softbank’ın çalışmalarında yüksek hızlı veri iletişimi için kullandığı MEC sunucusu sayesinde araçlar ve yayalar arasındaki çarpışmaların önüne geçilmesi hedeflenirken; bu yöntem ile kamera tabanlı tanıma işlevine sahip olmayan araçlarla da bilgi paylaşımı mümkün hale geliyor.