Yetkili satıcılar istihdamını da koruyarak ayakta kalacak
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından online olarak düzenlenen OYDER–TECH Webinar seminerinde “COVID-19 salgınında Otomotiv Yetkili Satıcısı Olmak” konusu masaya yatırıldı. Yetkili satıcılar ile seminer gerçekleştiren OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, 2020 yılının başlangıcında sektörün toparlanma sinyallerini güçlü bir şekilde vermeye başladığını ancak öngörülemeyen pandemi nedeniyle sektör eko sisteminin bozulduğunu belirterek “Otomotivde 2018 yılında başlayan türbülans ile 2019 yılı kayıplarını 2020 yılında toparlarız ve bu yıl 700 binli rakamları görürüz diye ümitlenmiştik. Ocak ve şubat aylarında yüzde 90 artışla da senenin çok güzel geçeceği mesajını almıştık. COVID-19 hiç birimizin beklemediğimi bir şeydi. Fakat biz kapının önünü yine süpüreceğiz ve otomotiv sektörü layık olduğu yere tekrar gelecektir” dedi.
“Yetkili Satıcılar Krizi Yine Aşacaktır”
Yetkili satıcılık sisteminin geçmişten bugüne kadar olan bütün krizlerde ayakta kalmayı başardığını da söyleyen Şahsuvaroğlu “Otomotiv yetkili satıcılık sistemi ciddi bir kriz hafızasına sahip. Dolayısıyla biz bu sürecin geçeceğini ve sektörün istihdamında da kayıp vermeden yoluna devam edeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.
Tedbirler çerçevesinde ekonomik önlem olarak hayata geçirilen Kredi Garanti Fonu (KGF) ve kısa çalışma ödeneğinin sektöre büyük fayda sağladığını belirten Şahsuvaroğlu şöyle konuştu;
“Bu iki önlem ile birlikte SGK ödemeleri ve muhtasarların ertelenmesi bizlerin nakit akışına ciddi anlamda destek oldu. Fakat KGF limitleriyle ilgili banka müracaatlarında zaman zaman olumsuz yanıtlar alıyoruz. Sektörün ayakta kalması adına KGF limit tahsislerinin acilen yapılmasını ve özellikle zaman zaman sorun yaşadığımız özel bankalar tarafından da hızlıca onaylanmasını bekliyoruz. Bunun yanında kullanılabilecek limitlerin işletmelerimizin boyutları ile eş güdümlü olması yerinde olacaktır. Biz bunu hükümetimiz tarafından bizlere tanınan can suyu kredisi olarak görmekteyiz. Bu dönemin geçici olduğunun farkındayız. Bu 2-3 aylık dönemi ayakta kalarak geçirirsek ülke olarak uzun ve sağlıklı bir yola devam ederiz. Umudumuzu hep taze tutuyoruz.”
“Önümüzdeki seneden itibaren hızlı bir yükseliş trendine gireceğiz”
Şahsuvaroğlu, 2020 yılının bekledikleri hızda geçmeyeceğini görebildiklerini de kaydederek “Nisan ayıyla ilgili bir örnek vermek gerekirse 15-20 bin bir pazar beklentisinden söz ediliyor. Geçen sene bu rakam 30 bindi. Son 10 yılın nisan ayı ortalaması ise 66 bin civarındaydı. Daralmanın sebebi olan salgının etkisiyle birlikte, bozulan sistem kendini toplayacak ve önümüzdeki seneden itibaren hızlı bir yükseliş trendine girecektir” diye konuştu. Şahsuvaroğlu, haziran ayı itibariyle hayatın normale dönmesini beklediklerini belirterek, yılın son çeyreğinde ise yaşanan kayıpların telafi edilebileceği bir dönem olacağını düşünülebileceğini de sözlerine ekledi.
Yetkili Satıcılar 2. Ele önem vermeli
OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, Türkiye’deki sıfır otomobildeki kar marjlarıyla ABD’dekinin hemen hemen aynı olduğuna dikkat çekerek “Oradaki yetkili satıcıların avantajı 2. el araç satışlarına çok büyük önem vermeleri. 3000 adet 0 km. otomobil satışı gerçekleştiren bir bayi 15 bin adet 2. el araç satışı yapıyor. Avrupa’da da bayilerin sattığı 2. el araçlar toplam satışların yüzde 48’ini teşkil ederken bu oran ülkemizde sadece yüzde 2. Bu örneklere bakarak 2. eli de kendi içerisinde ayırıp özel olarak yetişmiş istihdamıyla işimizin ana motoru gibi görmeliyiz. Bayilik sisteminde başarılı olmanın en büyük anahtarı bu. Yetkili satıcılık sistemini ayakta tutmak için tıpkı ABD ve Avrupa’da olduğu gibi 2.el satışlarını kendi bünyemizde yapmak en önemli unsur” şeklinde konuştu.
Çin Yerine Üretim Üssü olabiliriz
Şahsuvaroğlu, otomotiv sanayisinin tüm paydaşlarıyla birlikte sürekli artı veren bir sektör olduğunu da hatırlatarak “Know-how, üstün mühendislik, yan sanayiinin kalitesi ve işçilik ülke olarak otomobil üretimindeki, en büyük artılarımız. Şu anda Türkiye’de üretilen hiçbir araç Avrupa’da geri çağırılmadı şeklinde duyumlar alıyoruz. COVID-19’dan sonra nasıl tekstilde Türkiye’nin önü açılıyorsa, otomotivde de bu olabilir. Avrupa’daki yatırımcılar Çin’deki yatırımlarını gözden geçirip Türkiye’yi bir fırsat kapısı
olarak görebilirler” diye konuştu.