Yeni HONDA HR-V, e:HEV teknolojisi ile geliyor!

Honda’nın 2022 yılının sonuna kadar tüm modellerinin elektrikli veya hibrit olmasını hedefleyen
‘Elektrikli Vizyon Stratejisi’nin en güncel adımını temsil eden ve 2021 yılının sonunda Avrupa’da satışa
çıkacak olan yeni kompakt SUV modeli HR-V, gelişmiş e:HEV hibrit güç-aktarma sistemine sahip olacak.
e:HEV hibrit teknolojisi, Honda mühendisleri tarafından yüksek enerji verimliliği seviyesi sunmak için
Formula 1 Hibrit Güç Ünitesi programının motor sporları ekibinin mühendislik deneyiminden
yararlanılarak geliştirildi. Yeni HR-V e:HEV modelinde Honda hibrit güç-aktarma sistemini kompakt SUV
segmentine taşıyarak, son derece rekabetçi bir sınıfa yeni bir verimlilik ve performans dengesi getiriyor.

Honda e:HEV sisteminde, hem şehir içi hem

otoyol sürüşlerinde ideal performans

Honda’nın hibrit teknolojisi geliştirme çalışmaları sonucunda piyasaya sürülen ilk model olan Insight ile
1999 yılında Honda, hibrit teknolojisinde dünya lideri haline geldi. Avrupa’da satılan ilk hibrit çözümü
sunan bu model; içten yanmalı motordan güç alan, gerektiğinde hızlanmayı artırmak ve yakıt tüketimini
düşürmek için elektromotor desteği ve fren enerjisi geri kazanımını sağlayan Entegre Motor Asistanı
(IMA) sistemini bünyesinde barındırıyordu. Aradan geçen uzun yıllar boyunca Honda mühendisleri hibrit
teknolojisini geliştirmeye devam ederken; geliştirilen e:HEV sistemi günümüzde Jazz, CR-V, yeni HR-V ile
birlikte yakında piyasaya sunulacak 11’inci nesil Civic modelinde de kullanılıyor.

Yeni nesil HR-V’nin e:HEV güç aktarma sistemi, 253 Nm tork ve toplam 96 kW (131 PS) güç üretiyor. 122
gr/km (WLTP) CO2 emisyonu ve 5,4 lt/100km (WLTP) yakıt tüketimi değerleriyle verimli yakıt ekonomisi
sağlayan hibrit sistemde HR-V’nin 0’dan 100 km/s hıza ulaşma süresi 10,6 saniyede tamamlanıyor. CR-V
ve Jazz’ın ardından e:HEV ailesine katılan en son model olan yeni HR-V sadece hibrit güç-aktarma
sistemiyle satışa sunulacak. Yeni HR-V, elektrikli bir aracın hızlı tepki veren performans ve verimliliğini,
geleneksel içten yanmalı motorlu araçların kullanılabilirliği ve esnekliği ile birleştirerek farklı sürüş
koşullarında akıcı, konforlu ve canlı bir deneyim sunuyor.

e:HEV: düşük emisyon ve çevik performans

e:HEV hibrit güç aktarma sistemi; 1,5 litrelik DOHC i-VTEC benzinli motor, lityum iyon batarya ve akıllı bir
güç kontrol ünitesine bağlı olan yenilikçi bir sabit vitesli güç aktarım organından oluşuyor. Yeni HR-V’de
kullanılan güç aktarma sistemi olan e:HEV, Jazz’da sınıfının en iyi yakıt ekonomisi ve hızlanma değerlerini
sunuyor. Honda’nın SUV segmentindeki tasarımıyla dikkat çeken temsilcisi HR-V’nin Jazz’dan daha büyük
boyuta sahip olması sebebiyle modelde yeterli elektrik enerjisinin depolanabilmesi için hücre sayısı
48’den 60 adede çıkarıldı. Daha büyük batarya hücresi boyutuna rağmen, Honda’nın gelişmiş
mühendislik çözümleri sayesinde kullanım alanından ödün verilmezken; aynı zamanda daha çevik bir
hızlanma hissi ve HR-V’nin dinamik performansını iyileştirmek için elektromotor ve tekerlekler arasındaki
dişli oranı azaltıldı. Geleneksel bir güç aktarım sistemi yerine kullanılan sabit vitesli şanzımanda çok daha
az direnç oluşurken; bu sayede ise Honda’nın yüksek verimli sistemi, günümüzde satışta olan diğer hibrit
sistemlere kıyasla şehir içi sürüşlerinde daha az enerji tüketiyor ve daha yüksek toplam elektrikli sürüş
süresi oranı sunuyor.

Honda e:HEV sisteminde, hem şehir içi hem otoyol sürüşlerinde ideal performans elde etmek üzere üç
farklı sürüş modu kullanıma sunuluyor. Akıllı Elektronik Kontrol Ünitesi, yol ve çevre koşullarına bağlı
olarak en verimli sürüşü kullanıcılarına sunabilmek için EV Drive, Hybrid Drive ve Engine Drive olmak
üzere üç sürüş modu arasında otomatik olarak geçiş yapıyor.

Sistem; otoyol gibi sabit yüksek hızlı sürüş koşullarında en verimli seçenek olarak Engine Drive moduna
geçiş sağlarken; anlık hızlanma gereksinimlerinde ise sistem Hybrid Drive moduna geçerek
elektromotorun gücüyle ek performans sunuyor. Bunun yanı sıra Hybrid Drive modunda benzinli motorla
çalışan jeneratörden gelen güç, bataryayı şarj ediyor ve verimlilik avantajı sağlıyor. Sürücüler tek bir
düğme ile neredeyse yolcular tarafından hissedilmeyecek şekilde sürüş modları arasında geçiş
yapabilirken; “Normal” sürüş modu otomobilin performansını ve verimliliğini en iyi şekilde dengeliyor.
“Spor” modu, daha keskin gaz tepkisi sağlarken; “Eko” modu ise yakıt verimliliğine odaklanarak klima
sistemini ve gaz tepkisini ayarlıyor. Diğer yandan sürücüler, elektrikli araç kullanımına benzer bir
deneyime sahip olmak için şanzıman üzerinden B işlevini etkinleştirebiliyor. Enerji geri kazanım seviyesi
ve buna bağlı yavaşlama yoğunluğu, direksiyon simidinin arkasındaki elcikler üzerinden sürücü
tarafından ayarlanabiliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu